Popüler belgesel dili kullanan ‘Hasta’, müzik ve kurgu ritmiyle seyredilirliği artırıyor. Moore’un mizah anlayışının sızdığı karelerle sık sık ‘vay be’ dedirten belgesel, ülkemizi de akla getirmeden bırakmıyor. RTÜK iyi bir şey mi yaptı yoksa kötü mü bilmem. Ama bir süredir sabah magazin programlarında, ‘hangi sanatçı kiminle, kim sarhoş yakalandı, kim kimi aldatıyor?’ türü elit zırvalardan kurtulduk. Bunun yerine dikey bir yönle toplumun en alt tabakasını ekrana taşımaya başladı magazinciler. Lerzan Hanım’dan Seda yengeye, Şenay Bacı’dan bilmem kime kadar magazincilerin tekmili birden toplumun en alt ve ezilen katmanında bulunan insanların gözyaşlarıyla reyting tasını doldurmaya çabalıyorlar. Yalnız şöyle de bir durum var; mahallede, yan komşuda, aşağı sokakta hemen her gün gördüğümüz ve paçalarımızı toplayarak yanından geçip gittiğimiz dramları ekranda görünce daha bir dramatik ve estetik mi bulduğumuzdan mıdır nedir, izliyoruz, duygulanıyoruz, ağlıyoruz filan. Hani ekrana çıkmasalar sanki öyle birileri bu ülkede yaşamıyormuş gibi bir his edineceğiz!
SİSTEMSEL HASTALIKLAR NE OLACAK
Tuhaf bir ülke Amerika… Fakir, kısa sayılmayacak bir dönem oralarda bulundu. Ve evimin hemen köşesinde neredeyse günaşırı trafik kazası olurdu. ‘Kör kavşak’ denilen türden bir kavşak vardı ve günaşarı kaza olurdu orada. Hollywood filmlerindeki finallerin aksine bu tür dramatik bir kaza yaşamışsanız hemen sağlık ekipleri, ambulanslar filan gelmiyor. Önce birileri eğilip cebinizi kontrol ediyor ve sağlık sigortanız olup olmadığına bakıyor. Sigortanız yoksa Bağdat bile sizin için daha iyi bir seçenek olabilir o anda bulunmak için. En azından vicdanlı birkaç yardımsever koşacaktır imdadınıza. Ama şayet sigortanız var ise iş tam bir şova dönüşüverir. Özel elemanlar, trafiği durduranlar, pata pata tepenizde dönen ambulans helikopterler filan. İlkyardım görüntüsünde bir PR operasyonunun tam ortasında kalırsınız!Bundan birkaç yıl önce Michael Moore, kendi internet sitesinde ABD’de yaşayan ve sağlık sistemiyle ilgili sorunu olanların kendisine başvurmasını istemiş. Sonuç şaşırtıcı. Kısa sürede tam 26 bin mesaj almış. 26 bin Seda Sayan konuğu, dile kolay! Sonrası bildik, Moore’un o artık kanıksadığımız üslubu ve zekasıyla sağlık sistemine yapılan bindirmeler. Ve yine şaşırtıcı bir sonuç: Sadece sigortası olmayanlar değil, belki onlardan daha fazla sigortalı olanların mağduriyetleri. Ayak oyunları, para için mesleğini satan doktorlar, insan kandıran sigortacılar, merhametsiz şirketler ve milyonlarca mağdur!
